- Radyo frekans(rf),
- Vakum ,
- Kuantum Vorteks,
- Altınparmak (EMS,IR)
aparatıyla dört ana başlıktan oluşmaktadır.
Sistem bölgesel incelme sağlarken bölgeyi de tedavi eder. Diğer bölgesel cihazlardan ayıran en önemli özelliği İnfrared ışık sistemidir. İnfrared yani kırmızı ışık hücreler de mitokondriyi güçlendirmek için biyokimyasal etki üreterek hücrenin daha fazla enerji üretmesine ve daha sağlıklı çalışmasını sağlayan kızılötesi ışıktır.
Özel başlıklar yağ ve kas dokularını ayırt eder ve dokulara zarar veren yağ hücrelerini bulup ne kadar enerji verilmesine karar vererek kendini ayarlayarak yağ yakımını gerçekleştirir ve kasların da kasılarak dokunun toparlanmasını sağlar.
Hücrelerin yenilenmesini ve yeni fibroblast hücrelerinin oluşumunu sağlayarak sıkı ve şekilli bir vücut oluşumunu gerçekleştirir .
En özel aparatı olan Altın parmak aparatının (EMS ve IR )işlevi ise cilt hücre rejenerasyonunu oluşturur ve deri altı dokuyu tamir ederek sıkılaştırır.
Rf: bölgeye radyo dalgaları yayılır bu dalgalar su moleküllerinin ve iyi onları harekete geçirerek ısıyı arttırır ısı artışına bağlı olarakta yağlar eriyerek vücuttan idrar yoluyla atılır.
Vakum: bir emme bırakma yöntemiyle hücre altında bulunan fibroblast elastin ve kolejenlerin harekete geçmesini ,çalışmayan bir Fibroblastların yerine yeni bir Fibroblastların oluşumunu sağlayarak doku toparlanmasını sağlar.
Quantum Vortex: verdiği enerjiyle deri altında bir girdap şekli oluşturup kan dolaşımını arttırır metabolizmayı hızlandırır Fibroblast oluşumunu sağlar .kolajen hücrelerini uyarır .açığa çıkan hava akımıyla yağ yakımını sağlar.
Altın Parmak(EMS-IR): Elektriksel kas uyarısı vererek kas kütlesinin artmasını,vücudun güçlenmesini ve bunun devamında yağ yakımını hızlandırıp bölgenin sıkılaşıp toparlanmasını sağlar.
Trace System’de Kullanılan Infirared ışığının faydaları nelerdir?
İnsan bedeni atomlardan meydana gelir ve her atom kendi foton enerjisine sahiptir. Foton, atomun elektron alışverişi sırasında oluşur. Her şeyin özünde atom ve foton enerjisi vardır. Diğer bir deyişle ışık; ihtiyacımız olan bir kaynak olmakla beraber bedenimizin tüm hücrelerinde biyo-foton olarak bulunan bir enerjidir ve hücrelerin iletişimi için kullanılan bir taşıyıcıdır.
Hem hücrelerimizin kendi arasındaki hem de dış dünya ile olan iletişim ışık aracılığı ile gerçekleşir. Görünen ışık gözümüzle algılayabileceğimiz aralıktaki ışıktır. Ancak insan gözü her ışığı görebilecek şekilde tasarlanmamıştır. Sadece 400-700 nanometre (nm) arasındaki ışığı görebilme yetisine sahiptir. Örneğin; kızılötesi (infirared veya esi deyişle infraruj) ve morötesi ışınları göremeyiz. Aynı şekilde radyo sinyalleri de ışık yani fotondur. Gözle göremeyeceğimiz bir aralıkta titreşirler. Kablosuz internet ve 3G gibi teknolojiler gözle göremediğimiz ancak günlük hayatta sürekli kullandığımız ışığa örnektir.
İnsan bedeninde meydana gelen sağlık sorunları da bedendeki biyo-iletişimin bozulmasından dolayı ortaya çıkar. Bu uyum ve senkronizasyonun tekrar oluşturulmasında kullanılan son teknoloji ise ışık terapisidir. İlgili teknoloji ile kızılötesi ve kırmızı ışık aracılığıyla hücre-içi uyarım gerçekleştirilerek bedenin kendi kendini iyileştirme mekanizması aktive edilir. Aslında bedenin kendi kendini iyileştirmesinin önündeki engeller ortadan kaldırılır.
Işık terapi cihazı hücre içinde bulunan, enerji üreten ve aynı zamanda ışığa duyarlı olan mitokondrinin etkinliğini kayda değer ölçüde artırarak iyileşme kapasitesini ciddi olarak hızlandırır. Mitokondriler, hücre içerisindeki organellerden biridir ve ihtiyacımız olan enerjiyi (ATP) üretirler. Bu mevzu bahis enerji sitrik asit döngüsü içerisinde meydana gelen bir dizi kompleks biyokimyasal reaksiyon sonunda açığa çıkar.
Peki tam anlamıyla gerçekleşen nedir?
Işık spektrumu birçok farklı renklerden meydana geliyor. Ancak hücrelerimiz için en önem arz eden ve/veya ön plana çıkan skala kırmızı ışık (645 nm) selektif olan hücre membranını geçirgen hale getirerek hücre yapısının kapılarını açar ve yakın kızılötesi ışık (840 nm) sitokrom C oksidazı aktive ederek hücre içindeki mitokondride ATP üretimini artırır ve ilgili proton rezonansını hücre içerisine iletir.
Özetle; kırmızı ışık dalga boyları, hücresel enerji üretme yeteneği olan mitokondriyal işlevi artırarak vücut hücrelerini biyokimyasal düzeyde etkiler, daha fazla enerji üretilir, vücut bir bütün olarak daha iyi çalışır.
Cilt yüzeyinde kullanıldığında 8-10 milimetre deriye nüfuz eder. Bu nedenle, kırmızı ışığın nereye yayıldığına bağlı olarak (örneğin baş veya diz), çevreleyen tüm cilt katmanlar, kan damarları, lenf yolları, sinirler ve hatta saç kökleri etkilenir.
Nerelerde kullanılır?
- Deride yaşlanmayı geciktirici etkiler (kolojen sentezini ve genç ciltler için elastin üretimini artırır)
- Selülit %98 oranında azalma
- Akne, rozasea, egzema, sedef hastaları için cilt temizliği yapmak
- İnflamasyonu azaltmak
- Kilo kaybını hızlandırmak
- Kas, eklem ve tendon iyileşmesini artırmak
- Tiroid bezinden lenfatik bezlere kadar bez sağlığının iyileştirilmesi
- Bağışıklık sistemini güçlendirmek
- Uyku kalitesini artırmak
- Karaciğerde detoks
- Diyabet ve pankreas
- Yara iyileşmesini hızlandırmak
- Beyinde nörojenezi güçlendiren, beyin hücresi büyümesini teşvik eden sinapslar
- Bilişsel gerilemeyi önlemeye yardımcı olmak
- Anksiyete ve depresyon
- Fiziksel performansı artırmak
- Infertilite
- Diş eti iltihabıyla mücadele
- Kök hücre implantasyonunun ve proliferasyonunun iyileştirilmesi
- Kronik yorgunluk
- Hücreleri oksidatif stresten kaynaklanan hasara karşı korumak
Gerçek olamayacak kadar iyi görünüyor değil mi? Kırmızı ve yakın kızıl ötesine yakın ışık 7.000’den fazla bilimsel çalışma ile kanıtlanmıştır.
Infrared ışığının dokularda meydana getirdiği ısı artışıyla, metabolizma hızlandırılarak depolanan yağların parçalanmasını sağlayan yöntemdir. Bölgesel ve yaygın yağların azaltılması amacıyla, kas dokusunun kırmızı liflerini uyararak vücuttaki yağların yakılmasını tetikler. Uygulama yapılan bölgede bulunan ana kas gruplarının yardımıyla, yağların enerjiye dönüşmesi sağlanır. Infrared uygulamasının en büyük avantajı, vücudun şekillendirilmesine katkı sağlamasıdır. Ayrıca, uygulama ile kas ağrılarının hafifletilmesi ve vücuttaki ödemin atılması da sağlanır. Uygulamanın herhangi bir yan etkisi yoktur ve ilk seanstan itibaren gözle görülür sonuçlar alınır.